BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI NUMAN KURTULMUŞ KONYA’DA

Kültür ve Turizm Bakanı uman Kurtulmuş: “Kim ne yaparsa yapsın Türkiye bu coğrafyada gerçekten herkesin gözünün içine baktığı bir mihenk taşı olmaya devam edecek. Türkiye bu coğrafyanın derleyici, toparlayıcı, ana unsuru olmaya devam edecek.”

Bakan Numan Kurtulmuş: “ ‘Orta Doğu’da istediğimiz gibi oynarız vekalet savaşları üzerinden Orta Doğu’da güç savaşlarını bir şekilde sürdürürüz’ diyenler öyle zannedenler, Orta Doğu’daki bu mücadeleyi masa başında bilgisayar oyunu oynamaya benzetmesinler.”

Bakan Numan Kurtulmuş: “Ellerinde ne kadar güç olduğunu zannederlerse zannetsinler, Orta Doğu’nun bu çatışmalı ortamı içerisine girenler, asla masa başında bir bilgisayar oyunu oynuyor değiller. Buradaki labirentlerin içerisinde kaybolurlar ve kendilerine bir çıkış yolu bulmakta zorlanırlar.”

Bakan Numan Kurtulmuş: “İşte birilerini kaygılandıran, korkutan, büyük resmi gören, büyük bir Türkiye’nin varlığıdır.”


Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtuluş, Konya’da basın mensuplarıyla bir araya geldi, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Numan Kurtulmuş, Türkiye ve dünya gündeminin bir hayli yoğun olduğunu ve bu yoğunluğun siyasi ve ekonomik bakımdan birçok belirsizliği beraberinde getirdiğini belirtti ve şöyle devam etti:

“Esasına baktığınız zaman dünya ölçeğinde bir dengenin olmadığını siyasi anlamda hemen hemen dünyanın her bölgesinde, ama özellikle bizim merkezinde bulunduğumuz bu Orta Doğu coğrafyasında, sürekli siyasi ve ekonomik çalkantılarla karşılaştığımızı görüyoruz. Öngörülüyor ki dünyadaki bu dengesizlik durumu devam ettiği müddetçe de önümüzdeki yıllarda da aynı durum bir şekilde sürecek ve dünyadaki ülkeler burada, bu bölge üzerinde kendi güç dengelerini oluşturma, kendi güçlerini arttırmak için bir mücadele verecekler.” 

Orta Doğu’da yaşanan her olayın bir yazbozun parçaları olarak görülmesi gerektiğini ifaden eden Bakan Kurtulmuş, “Bir tek olayın üzerine yoğunlaşarak o olayı anlamak yerine büyük resmi görmek ve anlamak mecburiyetinde olduğumuzu bilmemiz lazım. Eğer Orta Doğu’da oynanan, bugün bizim bölgemizde gerçekleşen bütün bu oyunları yani bütün bir resmi görmezseniz sonuç elde etmeniz mümkün değildir. Bu bizim için böyle olduğu gibi kendilerini oyun kurucu zannedenler için de böyledir. ‘Orta Doğu’da istediğimiz gibi oynarız vekalet savaşları üzerinden Orta Doğu’da güç savaşlarını bir şekilde sürdürürüz’ diyenler öyle zannedenler Orta Doğu’daki bu mücadeleyi masa başında bilgisayar oyunu oynamaya benzetmesinler. Ellerinde ne kadar güç olduğunu zannederlerse zannetsinler, Orta Doğu’nun bu çatışmalı ortamı içerisine girenler, asla masa başında bir bilgisayar oyunu oynuyor değiller. Buradaki labirentlerin içerisinde kaybolurlar ve kendilerine bir çıkış yolu bulmakta zorlanırlar.” diye onuştu.

Bölgede yaşanan birçok olayın bunu doğruladığını dile getiren Bakan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Örneğin Suriye’deki sorunun nasıl çözüleceğini bilmeyenler, Suriye ve Irak’taki iç kargaşada taraf tutarak, örgütler üzerinden vekalet savaşları vasıtasıyla güç kazanacaklarını zannedenler, bu örgütlere verdikleri desteğin aslında kendi ulusal çıkarlarına hiçbir şekilde hizmet etmediğini de görecekler. PYD’ye verilen silah yardımı konusunda, Amerikan Başkanı Sayın Trump ile Pentagon’un açıklamalarının ve eylemlerinin farklı noktaya doğru gitmesi bu kafa karışıklığının, bu labirentlerde kaybolmanın önemli örneklerinden birisidir. Dolayısıyla bir an önce yapılması gereken, Ortadoğu’daki ülkelerin toprak bütünlüğünün sağlanarak, buradaki çatışmaların, farklılıkların ortadan kaldırılmasını temin etmek ve nihayetinde sorunların tamamına siyasal çözüm bulabilmek için ilgili bütün ülkelerin masa etrafında toplanmasını sağlamaktır.”

Büyük resme bakıldığında çok uzun zaman önce olduğu gibi Orta Doğu coğrafyasının yeniden bölünmeye çalışıldığını aktaran Bakan Kurtulmuş, şu ifadeleri kulandı:

“Bir asır evvel Osmanlı cihan devletinin üzerinden onlarca farklı devleti böyle masa başında cetvellerle, pergellerle çizerek oluşturanlar, yeniden bu coğrafyada oyunlar oynamak ve bu bölge halklarının iradesini neredeyse hiç kullanılamaz hale getirmek istiyorlar. Oyun, bölgenin mezhep ve etnik çatışmalar ekseninde bir kez daha bölünmesidir. Oyun 2. Sykes-Picot’un uygulanması, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın lime lime edilerek, iradesiz hale getirilmesidir. İşte tam da Türkiye ile ilgili mesele burada başlıyor. Biz Türkiye olarak bu coğrafyada oynanan oyunu, tarihten getirdiğimiz devlet birikimiyle, büyük bir medeniyetin varisi olma birikimiyle, bu oyunun ne olduğunu biliyor ve büyük resmin tamamını görüyoruz. İşte birilerini kaygılandıran, korkutan, büyük resmi gören, büyük bir Türkiye’nin varlığıdır.” 

Türkiye’nin ekonomik ve siyasi gücünü arttırmasının bazı ülkeleri rahatsız ettiğini belirten Bakan Kurtulmuş, “Türkiye’nin bu gücünü oyunları bozabilecek bir karaktere dönüştürebilmesi birilerini rahatsız ediyor. Türkiye üzerinde oynanan ve belki önümüzdeki dönemde gündeme getirilecek birçok senaryonun, birçok oyunun esas nedeninin bu olduğunu açıkça görmemiz gerekiyor.” dedi.
Ülkede yaşanan birçok olayın bu oyunların parçası olduğunu ve Türkiye’nin bu oyunları başarıyla bozduğunu vurgulayan Bakan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de 'çukur eylemleri’yle başlatılan süreç, aslında Türkiye’nin parçalanmasına yönelik önemli bir siyasi adımdı. Yani sadece terör örgütünün bir takım sokakları kazarak içine bomba yerleştirmesi meselesi değil, bir büyük siyasi oyundu. Türkiye bütün gücünü kullanarak çukur eylemleriyle başlayan bu süreci durdurdu, hatta çok şükür tersine çevirdi. Terör örgütü PKK’nın Türkiye’ye karşı ciddi bir şekilde ortaya koyduğu bu eylemleri çok şükür şimdi sonlandırma noktasına geldi. Belki bu oyunu kuranlar Türkiye’nin, ortaya konan siyasi süreci bozamayacağını düşünüyorlardı. Allah’a çok şükür bu oyun Türkiye’nin kararlılığıyla bozulmuştur.  Barzani’nin referandumuyla ortaya konan süreç de yeni bir siyasi süreçti. Hiç kimsenin tahmin etmediği ya da bundan 9-10 ay evvel konuşulsa kimsenin ihtimal vermeyeceği bir şeyi Türkiye gerçekleştirdi. Irak Merkezi Hükümeti ve İran’la işbirliği yaparak Kuzey Irak’ta oldu bittiyle bir harita değişikliğinin ortaya çıkarılması veya sonlandırılmasını Türkiye bir şekilde önledi. Referandum yapıldı ama Türkiye’nin gayretleriyle referandumun sonuçları siyaseten tamamen ortadan kaldırıldı. Bugün, sadece yapılmış ve raflarda kalan bir referandum sonucuyla karşı karşıyayız.”

Rusya ile yaşanan uçak krizinin de örnekler arasında olduğunu aktaran Bakan Kurtulmuş, Türkiye’nin bu krizi de ustalıkla sonuçlandırdığının altını çizdi.

“Bu ülkeyi büyük ve güçlü bir ülke olma yolundan asla ayırmayacağız.” diyen Bakan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bu konudaki kararlılığımızla yolumuza devam edeceğiz. Uyanık olacağız, birliğimizi, beraberliğimizi, ülkemizi, inançlarımızı, değerlerimizi, medeniyetimizi savunarak, hep beraber farklılıklarımızı kendi içimizde tutarak, ülkeyi daha güçlü hale getireceğiz. Kim ne yaparsa yapsın Türkiye bu coğrafyada gerçekten herkesin gözünün içine baktığı bir mihenk taşı olmaya devam edecek. Türkiye bu coğrafyanın derleyici, toparlayıcı, ana unsuru olmaya devam edecek.” 

15 Temmuz sonrasında ülke üzerine finansal operasyonlar yapılmaya çalışıldığını belirten Bakan Kurtulmuş, ABD’de görülen Zarrab davasını da değerlendirdi. Bakan Kurtulmuş, bu davanın Türkiye’yi hedef alan operasyonların son halkası olduğunu belirtti.
(01.12.2017)

  • k (1).jpeg
  • k (2).jpeg
  • k (3).jpeg
  • k (4).jpeg