“Türkiye bir istikrar adası ve bir istikrar markası olarak hem ekonomik hem de demokratik krizlerden kendisini koruyabilen yegane ülke konumundadır”
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen "Türkiye Markası" tanıtım toplantısına katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı toplantıda konuşan Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada bir istikrar adası konumunda olduğunu belirtti.
Konuşmasında, kültür denildiğinde sadece fikir ve sanatın anlaşılmaması gerektiğini ifade eden Bakan Ömer Çelik, bir Alman filozofun “Kültür bir milletin sorun çözme kapasitesinin toplamıdır” sözünü hatırlattı. Devlet hayatının, gündelik hayatın, ekonomik hayatın ve dış politikanın da kültürün kapsamına girdiğini vurgulayan Bakan Ömer Çelik,“Kültür bir milletin hikayesinin anlatılmasıdır, turizm ise bunun dışarıdan ülkemize gelen ziyaretçilere anlatılmasıdır” dedi.
Kültür, Devletin Gücü Olarak Yaşamaya Devam Ettiği Müddetçe Devlet Yaşar
Türkiye'nin 2013 yılında 35 milyona yakın yabancı ziyaretçi ağırladığını, sayının bu yıl yüzde 7 oranında artacağını öngördüklerini dile getiren Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin çok boyutlu ve bütünsel bir şekilde tanıtılmasının daha büyük önem kazandığını kaydetti.
Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin coğrafi ve kültürel çok yönlülüğüne dikkat çekerek, bunun Türkiye markasının bütünsel bir çerçeveye oturduğunun göstergesi olduğunu vurguladı.
Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin kuzeyindeki ülkelerde ekonomik krizlerin, güneyinde kalan ülkelerde ise demokrasi krizinin hüküm sürdüğüne işaret ederek, “Türkiye ise bir istikrar adası ve bir istikrar markası olarak hem ekonomik hem de demokratik krizlerden kendisini koruyabilen yegane ülke konumundadır.” dedi.
Türkiye'nin, 2000'li yıllarda yeniden kullanılmaya başlanan ‘hasta adam’ tanımlamasından, AK Parti hükümetlerinin güçlü demokrasi, dünyaya açık bir ekonomi ve ciddi reform süreciyle kurtulduğunu anlatan Bakan Ömer Çelik, “Bugün Türkiye hasta adam noktasından zinde kudret noktasına gelmiştir” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'nin bugün yumuşak güçle dünyada cazibe merkezi haline geldiğini dile getirerek, “Yumuşak güç Türkiye'nin bütün dünyaya örnek olan demokrasisi, tarihi mirası ve ekonomik büyümesiyle birlikte tanımlanmaktadır” diye konuştu.
“Kültür, devletin gücü olarak yaşamaya devam ettiği müddetçe devlet yaşar” diyen Bakan Ömer Çelik, şunları söyledi:
“30 yıllık bir devletin siyasi hayatta hiçbir önemi yoktur fakat Ali Şir Nevai diye büyük bir mütefekkir Çağatay Türkçesiyle yazdığı için ve Nevai dünya literatüründe vazgeçilmez bir mütefekkir olduğu için, Nevai adını andığımızda Çağatay Türkçesini anıyoruz, Çağatay Türkçesini andığımızda da Çağatay Devletini anmak zorunda kalıyoruz. Devletin ekonomisi, demokrasisi, istihbaratı, ordusu ne kadar büyük olursa olsun, tarih içinde kalıcı olan milletler ancak kültürü güçlü milletlerdir. Bu bakımdan, kültürel diplomasi bizim için giderek önem kazanmaktadır.”
Somali’ye Yardım da Çözüm Süreci de Türkiye Markasının Bir Parçasıdır
"Türkiye markasının bütün doğal ve tarihi birikimiyle birlikte Türkiye'nin siyasette son yıllarda ürettiği ve sadece Türkiye'ye ait başarı öykülerini de içermesi gerektiğinin altını çizen Bakan Ömer Çelik, “Örneğin insani yardımlar alanında Türkiye'nin dördüncü büyük donör ülkesi olması, Türkiye'nin ekonomik olarak kendisinden çok daha güçlü ülkelerden daha fazla mazlum milletlere yardım eden bir ülke olması Türkiye markasının parçasıdır” dedi.
Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin Somali'ye yardımlarına da değinerek, “Dünyanın bütün yardım kuruluşlarının yetişemediği bir yere Türkiye'nin yetişmesi Türkiye markasının parçasıdır” diye konuştu. Çözüm sürecinin de Türkiye markasının bir parçası olduğunu belirten Bakan Ömer Çelik, “Son 20 yıl içinde etnik temelli kimlik krizlerinden, bunun bir silahlı çatışmaya dönüştüğü süreçlerden hiçbirinde bölgede ve dünyada bir başarı öyküsü oluşturulamamışken, bunu oluşturan yegane ülke Türkiye olmuştur.” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Dünya beşten büyüktür’ sloganının da dünyada bir marka haline geldiğini ifade eden Bakan Ömer Çelik, ezilenin sesini çıkarması gerektiğini, geride kalanın ileride olana mahkum olmaması gerektiğini, herkesin eşit söz hakkı olması gerektiğini dile getirenlerin bu sloganı kullanamaya başladığını söyledi.
Bakan Ömer Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kobani'den gelenlere gösterdiği olağanüstü yardımseverliğin de bütün dünya medyasında bir Türkiye markası olarak öne çıktığını ifade etti.
‘Yeni Türkiye’ kavramının da Türkiye markasının güçlü bir parçası olduğuna işaret eden Bakan Ömer Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Nitekim 2023 vizyonu Türkiye markasının esasını ve merkezini teşkil etmektedir. Tüm turizm potansiyelimizle, tüm kültürel potansiyelimizle bize ait olan bu siyasi markaları da Türkiye markasının parçası haline getirmek durumundayız”