Temaslarda bulunmak üzere Yunanistan’a giden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun heyetinde yer alan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, turizm sektör temsilcileri ile bir araya geldi.

 

Bakan Ömer Çelik ve mevkidaşı Yunanistan Turizm Bakanı Olga Kefalogianni, Türk-Yunan turizm sektör temsilcileri ile bir toplantı gerçekleştirdi.

 

Toplantıda iki ülkenin sektör temsilcilerine hitap eden Bakan Ömer Çelik, Türkiye ile Yunanistan'ın dünyada siyasi konularda daha çok negatif bir ajandayla gündeme gelmesinin gerçekçi olmadığına dikkat çekerek, “İki yakın halkız, biz bu negatif ajandayı turizm üzerinden, insani diplomasi üzerinden pozitif bir ajandaya çevirebiliriz.” dedi.

 

 

 

“Sayın Bakan’a bize gösterdiği nazik ev sahipliği için özellikle teşekkür ediyor ve buradaki herkesi selamlıyorum.

 

Bizim turizmdeki hedeflerimiz ve stratejilerimiz açısından dünyadaki bütün ülkeler bizim rakibimizdir, hepsini turist sayısı bakımından da, gelir bakımından da geçmek istiyoruz. Bunun tek istisnası var,Yunanistan’ı rakip olarak görmüyoruz, bir ortak olarak görüyoruz.

 

Dolayısıyla, Türkiye’ye gelen turist sayısından, bizim elde ettiğimiz gelirden Yunanistan’ın faydalanmasını, aynı şekilde Yunanistan’a gelen turistten ve gelirden Türkiye’nin faydalanmasını arzu ediyoruz. Bu bakımdan Sayın Bakan’ın da bahsettiği gibi ortak turizm paketleri üretmemiz, Ege’yi ortak bir stratejiyle tanıtmamız, Yunanistan’daki Osmanlı eserlerini ve Türkiye’deki Rum eserlerini ortak bir stratejiyle tanıtmamız fevkalade önemlidir.

 

Örneğin, Sayın Bakan’a da bahsettim, bizim televizyonlarımızda oynayan ‘Muhteşem Yüzyıl’ isimli bir dizi Türkiye’nin Körfez ülkelerinde fevkalade tanınmasını ve Türkiye’ye ciddi sayıda Körfez ülkelerinden turist gelmesini sağladı. Eğer Yunanistan’daki Osmanlı mirası iyi tanıtılabilirse Osmanlı eserlerini görmek üzere Türkiye’ye gelen turistlerin Yunanistan’a da gelmesi sağlanabilir.”

 

 

 

“Açık konuşmak gerekirse, Türkiye ile Yunanistan dünyada siyasi konularda daha çok negatif bir ajandayla gündeme geliyor, bu aslında çok gerçekçi değil. İki yakın halkız, biz bu negatif ajandayı turizm üzerinden, insani diplomasi üzerinden pozitif bir ajandaya çevirebiliriz.

 

Dün gece jeolojiyle ilgili bir makale okudum. Kıtalar arasındaki kaymayı anlatıyor; Anadolu’nun Yunanistan’a doğru, Yunanistan’ın da Anadolu’ya doğru kaydığını ve 500 yıl sonra Ege Denizi gibi bir denizin olmayacağını, iki kara parçasının birleşeceğini anlatıyor.

 

Yani jeoloji bize diyor ki: ‘Ege Denizi yüzünden kavga etmeyin, keyfini çıkarın, aksi takdirde ben 500 yıl sonra elinizden alacağım bunu.’ Yine jeoloji bize diyor ki: ‘Sefer sayısını artırın, vizeleri tamamen kaldırın, iki ülke arasındaki etkileşimi artırın.’ ”

 

 

“Dün akşam Yunan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Yunanistan’da en çok harcama yapan turistin Alman ve Türk turistler olduğunu söylediler. Ben tabii ki Türk turistlerin buraya daha çok gelmesini istiyorum. Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in doğduğu ev sizin topraklarınızda, aynı zamanda büyük bir medeniyete sahipsiniz, Avrupa medeniyetinin kökleri burada, ‘Anadolu medeniyeti ile sizin medeniyetinizi ortak bir paket halinde tanıtalım’ diye öneriyorum size.

 

Ben Türk tarafını temsil eden Bakan olarak buradaki Yunan turizmcilere açıkça şunu öneriyorum: Bizim vizyonumuz budur, esas stratejiler üretmesi gereken sizsiniz. Bizim Sayın Bakan ile anlaşamadığımız hiçbir konu yok. Bundan sonra turizm bakımından Ege’nin, Yunanistan’ın, Anadolu’nun ortak zenginliğini paylaşmak için sizden strateji bekliyoruz.

 

Türk iş adamları burada ciddi yatırımlar yapıyorlar, sizleri de Türkiye’ye bekliyoruz. Bizim açık kapı stratejimiz var, her şeyi açıkça konuşuyoruz şeffaf bir ajanda içerisinde. Biz her türlü teklife açığız, burada sizleri dinleyeceğiz ve hep beraber karar vereceğiz.

 

Hepinize teşekkür ediyorum.”

 

 

• 
• 
•