BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


BAŞBAKAN DAVUTOĞLU KÜLTÜREL KALKINMA EYLEM PLANI’NI AÇIKLADI

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu: “Kültürel Kalkınma Eylem Planı’mızın çatısı 8 ana stratejik alandan oluşuyor. Her biri aynı zamanda bir hedeftir ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak adımlar da ayrı ayrı planlanmış durumdadır. Bu 8 başlığın altında toplam 32 eylem yer alıyor.”

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ‘64. Hükümet Sürdürülebilir Kültürel Kalkınma Tanıtım Toplantısı’nda yeni müjdeler verdi. 

Ankara Palas’ta Kültürel Kalkınma Eylem Planı’nı açıklayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kültürel Kalkınma Eylem Planlarının çatısının 8 ana stratejik alandan oluştuğunu söyledi. Her birinin aynı zamanda bir hedef olduğunu ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak adımların da ayrı ayrı planlanmış durumda olduğunu dile getiren Başbakan Davutoğlu, bu 8 başlığın altında toplam 32 eylemin yer aldığını kaydetti.

AK Parti ile Türkiye'de birçok alanda değişimler yaşandığına vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, UNESCO dünya miras listesinde Türkiye’den 2002 yılında sadece 9 varlık bulunurken, 2015 yılında bu sayının 15’e çıktığını söyledi.

Kültürel Varlıklarımızın Korunması İçin Yaklaşık 70 Milyon Yardım Yapıldı

“2002 yılında UNESCO dünya miras geçişi listemizde 18 olan varlık sayımızı da 2015 yılında 60'a çıkardık. 

Devlet tiyatrolarının 2002 yılında 23 olan sahne sayısını 2015 yılında 64’e çıkardık. 2002-2014 döneminde özel tiyatrolara yapılan yardımların maddi tutarı 5 kat, yardım alan özel tiyatro sayısı 10 kat artırıldı. 

Sinema sektörüne aktarılan toplam devlet desteği 2002 yılında 475 bin lira iken bu rakamı 2015 yılında toplam 27 milyon liraya yükselttik. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Tarihe yolculuk başladı’ sloganıyla hayata geçirilen müze kartı uygulamasıyla 2015 yılında 6 milyon 632 bin vatandaşımız müze kartı imkânından faydalandı. 

Kültürel varlıklarımızın korunması için 4 bin 129 taşınmaza yaklaşık 70 milyon lira yardım yapıldı. 

Arkeolojik kazı ve araştırmalarına aktarılan ödenek miktarını yaklaşık 20 katına çıkardık. 2002 yılında Bakanlar Kurulu kararlı Türk kazısı sayısı 57 iken 2015 yılında 120'ye çıktı. 1992-2002 yılları arasında yurt dışından getirilen eser sayısı 2 bin 527 iken 2003-2015 yılları arasında yurt dışından getirilen eser sayısı 4 bin 268 adet oldu.”

Kentlerin Tarihi Dokuları Korunacak

“Birinci başlıkta şehrin tarihi dokusu yer alıyor. Bu başlık altında Bursa İznik, İstanbul tarihi Yarımada, Diyarbakır, Suriçi, Amasya, Mardin ve Edirne gibi kadim şehirlerin tarihi bölgelerini bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, eski kent dokusunu koruyacak eylemler bulunuyor.

Kültür ve tarihi birikim açısından oldukça zengin şehirlerimiz bu kültürel tarihi birikime değer vermeyen, bu değerleri korumayı önemsemeyen yönetimler altında modernleşmenin tetiklediği hızlı değişime yenildiler. Şehirlerdeki tarihi miras neredeyse tarumar edildi.

Yeni dönemde Diyarbakır'da, Cizre'de görüyorsunuz, büyük bir barbarlıkla yüzyıllar boyunca bu toprakların değerlerine bayraklık eden eserler, yapılar, terör örgütü tarafından barbarca tahrip edildi. Şimdi bu kültürel ve tarihsel birikimi hiç vakit kaybetmeden yeniden ihya etmek üzere kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz. 

İşte burada kültür ve tarih bilinci önemli. ‘Suriçi'ni yeniden inşa edeceğiz.’ dediğimde Toledo örneğini verdiğim zaman, yakın dönemde yaşanan bazı faşizan yöntemleri hatırlayan zihinler çıktı. Dün de yine Meclis'te bu örnekten hareketle beni eleştiren bir milletvekili, ‘Niye bizim şehirlerimizden örnek vermiyor da bir Hristiyan şehrini örnek veriyor?’ diye cehaletini ortaya koydu. 

Toledo, Tuleytula adıyla Endülüs Emevileri tarafından kurulan bir şehirdir ve hemen hemen Diyarbakır ile aynı dönemde minareleriyle, burçlarıyla, iki ayrı coğrafyada birbirine benzeyen iki şehirdir. 

Bugün Toledo'ya eski adıyla Tuleytula'ya gidenler orada gördükleri minareleri, kuleleri çan kulesi zannetmesinler, her biri Endülüs Emevileri’nden kalan birer minaredir. Zamanla kimlik değiştirmişlerdir ama mimari bizim mimarimizdir. Ama kültür bilincine, tarih bilincine sahip olmayanlar bunları idrak edemez.”

Ankara’da Anadolu Kültür Merkezi’ni İnşa Edeceğiz

“Her şehrin kültür yönetim planı çıkarılarak, Türkiye Kültür Şehirleri programını başlatılacağız. Şehirler bu anlamda kültürel ihya planının en önemli mekânları, en odak noktaları olacak.

İkinci başlık ise kültürel alanların canlandırılmasıdır. Bu başlık altında yapacağımız çalışmalar kapsamında başkent Ankara'da uluslararası simge olacak büyüklükte ve içerikte Anadolu Kültür Merkezi’ni inşa edeceğiz. Ankara’mızın özellikle müze ve kültürel imkânlar bakımından İstanbul’a ve diğer şehirlere göre maalesef daha az imkânlara sahip olduğunu gördük. Böyle bir merkezi inşa edeceğiz. 

Aynı şekilde tarihi başkentimiz İstanbul’da yine uluslararası simge olacak büyüklükte ve içerikte İstanbul Kültür Merkezi’ni inşa edeceğiz. Müzeciliğin teşviği için gerekli düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 2016 yılında inşallah 18 yeni müze açacağız.” 

Her Bir Şehrimize O Yöremizin Özelliklerini Taşıyan Kütüphaneler İnşa Edeceğiz

“Benim kitap ve kütüphane sevgimi biliyorsunuz. Ülkemiz maalesef kütüphanecilik konusunda da sahip olduğu potansiyeli hayata geçirebilmiş değildir. Tarihin geçmiş dönemlerinde en büyük kütüphanelere ev sahipliği yapmış olan bu aziz ülke, bugün bu alanda istediğimiz düzeyde değil. 

Her ilimizin büyük bir kütüphaneye sahip olmasına arzu ediyoruz. Şimdi de hemen hemen bütün şehirlerimizin tamamında kütüphane mevcut. Ancak birçoğu bir binanın bir katında faaliyet gösteriyor. 

Bu eylem planıyla her bir şehrimizde o yöremizin kültürel mimari özellikleriyle inşa edilmiş, şehrin ana sembollerinden biri olacak büyüklükte ve şehrin ana kültür damarlarından biri olacak fonksiyonellikte kütüphane inşa edeceğiz. 

İçinde kitap, kütüphane bulunmayan ev nurdan, ışıktan kopuktur, içinde büyük bir kütüphaneye sahip olmayan bir şehir medeni bir şehir olarak görülemez. Hayatımda taşıdığım hiçbir çanta içinde kitap olmadan taşınmadı.”

Kitap Okumanın Yaygınlaştırılması İçin Bir Kampanya Başlatılmalı

“Kitap kokusunu hissetmemiş bir insan, huzuru, sükûnu, ilmi hiçbir zaman teneffüs edemez. Biz kitap kokusuyla büyüdük, laptopu da tanıdık. Laptop ne kadar mekanikse kitap kokusu o kadar güzeldir. 

Bir kütüphaneye girdiğinizde şöyle kütüphanenin kokusunu yüreklerinize çektiğinizde onunla birlikte yüreğinize bir merhametin, bir hikmetin, bir irfanın geldiğini de hissedersiniz. Kitap kokusunun mutlaka her eve girmesi, her ele sinmesi, her yüreğe dokunması gerekiyor.  

Kitap okumanın yaygınlaştırılması için bir kampanya başlatılmalı. İnsanlar birbirlerine kitap hediye etmeli, selam verirken de kitap vermeli, özür dileyecekleri insanların gönlünü kitapla almalı. 

Biz bu doğrultuda kütüphane yapımını teşvik edeceğiz.”

Kültür Park Projesini Hayata Geçireceğiz 

“Gençlerimizin kültür ve turizm alanında iş alışkanlıklarını geliştirmeye dönük, bin 200 gencimizi, 6 aylık süreyle geçici olarak istihdam edeceğiz. Bu gençlerimizin 730'u ören yerlerimizde, 470'i de havaalanlarında turizm faaliyetlerine destek olacaklar.

Ayrıca Rami Kütüphanesi Projesi’ni hayata geçireceğiz. Bu kapsamda Rami Kışlası’nı restore ederek, 10 milyon kitap kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük kütüphanesi haline getireceğiz. 

Üçüncü başlık ise şehir kültürünün zenginleştirilmesi ve tanıtımıdır. Bu başlık altında 30 büyük şehre bir milyon kitabın bulunduğu kütüphaneler oluşturacağız. Yaşayan kütüphaneler kapsamında mevcut kütüphaneleri zenginleştireceğiz. Kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılması için bir dijital kültür arşivi oluşturacağız.
Bunun yanı sıra müze ve kütüphane girişlerine kolaylık sağlayacak ‘Kültür Park’ projesini de hayata geçireceğiz. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile yaptığımız değerlendirmelerde, özellikle bazı derslerin müzelerde verilmesi gerekliliği üzerinde durduk ve bunu hayata geçireceğiz.”

Özel Tiyatrolara Desteğimizi Yüzde 100 Artırıyoruz

"e-Kütüphane projesi ile telif hakkı taşımayan Türk ve yabancı klasik eserlerin seslendirilerek yayınlanmasını sağlayacağız. Ayrıca kültürel hayatın zenginleştirilmesine yönelik 81 ilde tiyatro ve sahne sanatları ile ilgili projelere destek vereceğiz. 

Tiyatro sahnesi olmayan illere gerçek anlamda en az bir tiyatro sahnesi kazandıracağız. 

Yeri gelmişken özel tiyatrolarımıza da bir müjde vermek istiyorum: 2015’te özel tiyatrolara 4 milyon 500 bin lira destek vermiştik, bu yıl bunu yüzde 100 artırarak 9 milyon Türk lirasına çıkarıyoruz.” 

Özel Mekanlar Tespit Edilip İhya Edilecek

“Anadolu medeniyet izlerinin gün yüzüne çıkarılmasına yönelik çalışmalar ise dördüncü başlığımız.  Bu izlerin gün yüzüne çıkarılmasına yönelik Restorasyon Teknikleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kuracağız.

Milli tarihimizin yapı taşlarını ihya etmek için 'Aziz Mekanlar Projesi'ni hayata geçireceğiz. Bu proje çerçevesinde tarihimiz açısından önem taşıyan Edirne, Çanakkale, Erzurum, Sivas gibi tarihi kentlerimizdeki tabya, kale ve anıtsal eserler gibi özel mekanlar tespit edilerek ihya edilecek.” 

Gençlerin Projelerine 50 Milyon Bütçe Ayırdık

“Beşinci başlığımız kültür ekonomisi ve girişimciliğinin desteklenmesidir. Gençlerin kısa film, dergi, kitap gibi sanatsal faaliyetleriyle, sportif faaliyetlerine proje bazlı karşılıksız destek verileceğiz. Bu kapsamda GENÇDES Projesi’ni hayata geçireceğiz. Bu program için genel bütçeden 50 milyon lira ayırıldı.

Kültür girişimleri ve kültür endüstrisi ile ilgili projeleri de destek kapsamına alacağız. Kültür merkezi, çok amaçlı salon, sinema salonu, müzeler, kütüphane, kültür ve sanat araştırma merkezi yapan girişimcilerin destek kapsamını da genişlettik. Bu kapsamda gelir vergisi stopaj indirimi, sigorta pirimi işveren paylarında indirim, su bedeli indirimi ve enerji desteği sağlayacağız.” 

Kültür Sponsorluğu Hayata Geçirilecek

“Altıncı başlığımız kültür sponsorluğu sisteminin geliştirilmesi. Bu kapsamda her yıl kültür sponsorluğuna yönelik çalışmaları ve yatırımları en çok olan kişi ve kurumlara ‘Kültür Sponsorluğu Ödülü’ vereceğiz ve buna ilişkin yasal düzenlemeleri de yapacağız. 

Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültür ve sanat faaliyetlerinin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyonuna ilişkin harcamalarla, makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların yüzde 100'ü, gelir vergisi ve kurumlar vergisi matrahından indirilmeye devam edilecek.”   

Sanatçılara Vefa

“Beşeri kapasitenin güçlendirilmesi ve eğitim ise yedinci başlığımızdır.  Bu başlıkta istihdamın planlanması doğrultusunda bir program hazırlanacağız ve diğer kuruluşlarla beraber yapılacak çalışmalarla öğrenci sayılarıyla ilgili planlı adımlar atılacak.

Sanatçılara vefa olarak adlandırdığımız çalışma ile belli dönemlerde SGK primlerini yatıramayan sanatçıların emekli olmasını kolaylaştıracak çalışmaları başlattık. 
Bu konuda bir talep gelmişti, bunu gerçekleştireceğiz. Yıllarını sanata adamış ama emekliliğinde rahat bir yaşam sürdürmeye yönelik birikim yapamamış sanatçılarımızın evsiz, barksız bir şekilde bin bir zorlukla hayata tutunmaya çalışması hepimizi derinden üzüyor. 

Yadigar Ejder, Yüksel Gözen, Sami Hazinses, Kazancı Bedih gibi sanatçılarımızın yaşadığı mağduriyetleri, kimisinin nasıl bir trajedi ile hayata veda ettiğini hepimiz biliyoruz. 

Sami Hazinses'i hatırlamayan, bizim çağımızda hiçbir sinema takipçisi yoktur. Ama onun hazin vedasını da yüreğimizde bir acı olarak tutuyoruz. Bu çalışma ile hayatlarını sanata adamış sanatçılarımıza kolay emeklilik sağlayarak, sanatlarını icra edemedikleri dönemde de rahat bir hayat imkanı sağlamayı öngörüyoruz.

‘Bir Usta Bir Atölye Projesi’ hayata geçirilerek, ülkemize mal olmuş, plastik sanatlar alanındaki ustaların atölyelerinde yetenekli gençlerin ustalaşmasını ve sanatçıların desteklenmesini sağlayacağız.”

Telif Hakları ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanununu Önümüzdeki Ay Meclise Sunacağız

“Yasal düzenlemeler yapılması ve yeniden yapılanma sekizinci başlık. Bu kapsamda 4848 Sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da, 5224 Sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasıyla, Desteklenmesi Hakkında Kanun’da, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’nda, 5225 Sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimleri Teşvik Kanunu’nda değişiklikler yapacağız.

Kültür ve sanat alanına yönelik açıkladığımız proje ve desteklerin yanı sıra senarist, yönetmen, besteci, söz yazarları, ressamlar, oyuncu, yapımcı ve yayıncıların telif haklarının en etkili şekilde korunması için çalışmalarımızı sürdürdürüyoruz. 

Telif Hakları Yasası’nı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nu mayıs ayı içerisinde TBMM’ye sunacağımızın müjdesini de vermek istiyorum.” 

Kadro Haberi Bekleyen Gençlerimize de Bir Müjdem Var

“Bütün bu eylem ve projeleri tasarlarken bu işin istihdamını da düşündük ve bununla ilgili adımları atıyoruz. 

Şimdi özellikle bu alanda kadro haberi bekleyen gençlerimize de bir müjdem var: Gençlerimizin kültür ve turizm alanında iş alışkanlıklarını geliştirmeye dönük olarak bin 200 gencimizi, 6 aylık süreyle geçici olarak istihdam edeceğiz. Bu gençlerimizin 730'u ören yerlerimizde, 470'i de havaalanlarında turizm faaliyetlerine destek olacaklar. 

Kültür ve Turizm Bakanlığımızda istihdam edilmek üzere 600 kişilik yeni kadro açıyoruz. Bunların 200'ü kütüphaneci, 100'ü sanat tarihçisi, 100'ü arkeolog olacak. Ayrıca 200 kişi de daha çok kültür varlıklarımızın restorasyonu ve şehirlerimizin yeniden inşası için düşündüğümüz projelerde görevlendirmek üzere, mimar, mühendis, şehir plancısı, kağıt restoratörü gibi mesleklerden alınacak.”

Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğünde gerçekleştirilecek bu çalışmaların hayırlı olması temennisinde bulunarak, programa katılan sanatçılara da teşekkür eden Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasının ardından gazetecilerin ve sanatçıların sorularını yanıtlayarak, çözüm önerilerini dinledi.

Bir gazetecinin, Ankara’da kurulması planlanan kültür merkezinin içine Milli Kütüphane’nin taşınıp taşınmayacağı ve İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’ndeki çalışmaların ne zaman bitirileceğine ilişkin sorusu üzerine Davutoğlu, İstanbul ve Ankara'nın ihtiyaçlarının birbirinden farklı olduğunu ve bu kapsamda Ankara milletvekilleri, belediye başkanı ve valisiyle ayrı ayrı toplantılar yaptıklarını anlattı.

Ankara’nın kültürel faaliyetler açısından alt yapısının verimli olmadığını vurgulayan Davutoğlu, Ankara Kültür Merkezi projesiyle, iyi donanımlı bir merkez inşa etmenin yanında, yurt dışından gelen misafirlerin de Ankara üzerinden Türkiye'yi tanıyabilecekleri müzelerin zenginleştirilmesi ve Anadolu kültür birikiminin burada en iyi şekilde yansıtılmasına önem verdiklerini belirtti.

Ankara’da gerçekleştirecekleri projelerin Kültürel Eylem Planı’nın en önemli ayaklarından biri olacağının altını çizen Davutoğlu, Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinin, en iyi tiyatro salonlarının ve diğer kültürel mekanların Ankara'da olmasına önem verdiklerini söyledi.

İstanbul'u ‘insanlığın en büyük mirası’ olarak niteleyen Davutoğlu, İstanbul'un dünyadaki diğer şehirlerden farkını ‘kadim bir şehir olması’, ‘moderniteyi yoğun yaşaması’, ‘önümüzdeki yüzyıl içinde en hızla yükselen şehirler arasında olacak bir küresel şehir olması’ diye açıkladı. 

İstanbul’un bu üç özelliğinin muhafaza edilmesi gerektiği üzerinde duran Davutoğlu, “Dünyanın en büyük havalimanı, İstanbul’a ihtiyaçtır. O yapılacak ama İstanbul’u farklı kılan en temel özelliği olan tarihi dokuya hiçbir şekilde halel getirilmeyecek. O bakımdan yatay mimarinin yaygınlaştırılması ve İstanbul'a bir daha tarihi yarımadaya yakın dikey mimarinin olmaması için gerekli her türlü yasal düzenlemeyi yapmaya kararlıyız.” diye konuştu.

Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısındaki hızlı şehirleşmenin oluşturduğu doğal olmayan çarpık şehirleşmenin etkilerini sileceklerini dile getiren Davutoğlu, “Hiçbir bina Süleymaniye’ye, Ayasofya’ya tahakküm eder şekilde durmayacak. Ama çevreye doğru da İstanbul’un ihtiyacı olan yapılaşmalara izin verilecek." dedi.

Atatürk Kültür Merkezi’nin bu bağlamda değerlendirilmesini isteyen Başbakan Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Taksim Meydanı üzerinde geçmişte, 2013'te yaşadığımız olaylardan da hareketle ifade ediyorum, bunu bir ideolojik çatışma alanı, siyasal görüş ayrılıklarının yansıdığı bir meydan olarak ele almamak durumundayız. 

Açık söyleyelim dünyada çok güzel meydanlar vardır, İsfahan'ın Nakş-ı Cihan'ı gibi... İstanbul'un güzel bir meydana ihtiyacı var ama Taksim ve civarındaki yapılaşmalarda bu özellikleri görmek kolay değil. Onun için istişareyle, kent kültürü, şehirleşme bilinciyle buna bakacağız. Atatürk Kültürü Merkezi o anlamda hem statik problemler yaşanan, binanın yapısı gereği, hem hukuki bazı süreçlerin olduğu bir konu. Bulunduğu şekliyle güçlendirme opsiyonu kadar, oraya İstanbul'un ihtiyacı olan büyük bir sanat merkezinin, bir opera salonu veya benzer bir şeyin, yine istişare edilerek yapılması ihtimallerini de hiçbir sansür veya zihnimizde bir ön yargı taşımadan konuşmak durumundayız. 

Taksim Meydanı ve etrafındaki yapılaşmalar, bu anlamda modern Türkiye'nin önemli alanlarından biridir. Ama estetik olarak da herhalde hiç kimsenin 'dünyanın en iyi meydanlarından biridir ve olduğu gibi korunmalıdır' diyebileceği bir özelliğe sahip değildir. Maalesef İstanbul'u temsil eden bir estetik yapıya sahip değil."

Bu sebeple yeni kutuplaşmalar ve gerilimlere sebebiyet vermeden hep beraber konuşulmasını ve değerlendirilmesini öneren Davutoğlu, ‘İstanbul'u güzel meydanlara kavuşturalım.’ dedi.

Atatürk Kültür Merkezi de dahil olmak üzere İstanbul'un meydanlarının güzelleştirilmesi ve o civardaki yapıların korunmasının herkes için bir amaç olması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Bunu ideolojik bir zemine taşımadan beraberce, kültür adamlarımızla, İstanbul aşığı, İstanbul tarihi bilen bütün dostlarımızla ele alıp birlikte değerlendirebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Sanatçılara verilecek desteklere ilişkin, “Sanat faaliyetini icra ve şahsi olarak hayatını en iyi şekilde idame ettirme anlamında her türlü desteği vereceğiz. GENÇDES programı ile genç sanatçılara destek vereceğiz.” açıklamasında bulunan Başbakan Davutoğlu, sanatçılara her türlü desteği vermenin görevleri olduğuna işaret etti. 
Sanatçılara verilecek desteklerin isteğe bağlı emeklilik, sanat faaliyetini icra ederken yapılan faaliyetlere destek ve sponsorluk gibi hususları kapsayacağını anlatan Başbakan Davutoğlu, "Sanat faaliyetini icra ve şahsi olarak hayatını en iyi şekilde idame ettirme anlamında her türlü desteği vereceğiz. GENÇDES programı ile genç sanatçılara destek vereceğiz. Sanat icra etmeye başladıklarında telif hakları üzerindeki çalışmayı tamamlıyoruz. Telif hakları üzerinden sanatçılarımızın haklarını koruyacağız." dedi.

Teknolojinin hızlı gelişimi dolayısıyla bütün sanatçıların muzdarip olduğu, hiçbir izin almadan her türlü sanat eserinin internet ortamından fütursuzca kullanıldığı bir durumun söz konusu olduğuna dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, sanatçıların haklarının korunması için en iyi tiyatro, opera salonları, kütüphaneler ve geleneksel sanat icra edecekleri mekanları sağlayacakları söyledi. 

Sanatçıların sinema desteklerini artıracaklarını ve emeklilik hayatlarını da kolaylaştıracak tedbirler alacaklarını bildiren Başbakan Davutoğlu konuşmasına  şöyle devam etti: “Şunun ben bir teminat olarak bilinmesini isterim. Bana ulaşmış ya da Kültür Bakanımıza ulaşmış herhangi bir sanatçı talebi varsa, sanatçılarımızdan gelen bir talep varsa hiçbirisi karşılıksız kalmayacak. Hiçbirisi cevapsız bırakılmayacak. Bunu ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak sizlere söz veriyorum. Hiçbirisi cevapsız kalmayacak. Yapabileceksek yapabileceğimizi söyleyeceğiz. Eğer yapamayacağımız bir şeyse oturup onu nasıl yapılabilir kılacağız diye konuşacağız. 
Sanatçılarımız siyasete, seslerini yükselttiklerinde seslerine cevap alamayacakları bir alan olarak bakmayacaklar. O bakımdan şimdi de bunu beyaz bir, kağıt çek ifadesi sanata uygun düşmez açık demek ama beyaz bir sayfa gibi ifade edin, üstüne ne yapılabilecekse sanatı, kültürü geliştirmek adına yazın, biz onların gereğini yapmak için bütçemizin, devletimizin imkanları içinde her şeyi yapacağız.”

Programa Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, aralarında Metin Şentürk, Orhan Gencebay, Yavuz Bingöl, Metin Özülkü, Ercan Saatçi, Serkan Çağrı, Birol Güven, Ali Rıza Binboğa, Ahmet Yenilmez, Osman Sınav ve Züleyha Ortak'ın da bulunduğu sanat dünyasından isimler katıldı. Toplantının ardından Başbakan Davutoğlu, sanatçılarla sohbet etti.

22.04.2016

  • 4.jpg..
  • 6.jpg..
  • 5.jpg..
  • 1.jpg..
  • 2.jpg..
  • 3.jpg..